Kryvyi Rih, Avrupa’nın en uzun şehri olduğu söylenen şehir. Yaşayanları Kryvyi Rih’in 125 km uzunluğunda olduğunu söylüyor. Şehir pek çok maden ve endüstriye ev sahipliği yaparken gerçekten de bir merkezden diğerine gitmesi epey zaman alıyor.
İşçilerin Uluslararası Birliği – Dördüncü Enternasyonal (İUB-DE) heyeti olarak başlattığımız yardım kampanyası kapsamında Kiev’den yola çıkıp Kryvyi Rih’e varıyoruz. Yardımlarımız yalnızca Ukrayna Bağımsız Maden İşçileri Sendikası ve Ukrayna Bağımsız Demiryolu İşçileri Sendikası’nın talep ettiği insani yardımları içeriyor: kışlık kıyafet, ilkyardım malzemeleri, eldivenler, termal içlik, taşınabilir şarj aleti ve radyolar.
Sabaha karşı vardığımız şehir bizi elektrik kesintisi ile karşılıyor. Rusya ordusu daha öncesinde buraya 15 km kadar yaklaşmış. Halkının büyük direnişi karşısında kara operasyonunda yenilgi belirdiği anda şehir Rus ordusu tarafından çok yoğun bir bombardımana tabi tutulmuş. Barajlardan birinin bombalanması sonucunda şehrin bir kısmını -en yoksullarının yaşadığı kesimini- sular basmış. Sonuç olarak işgalci-yayılmacı Rusya politikalarının bir kez daha en çok işçi ve emekçileri hedef aldığını ve olası bir Rusya galibiyetinin, direngen bir geleneğe sahip olan bu bağımsız sendikaların imhası anlamına geleceğini bir kez daha vurgulamalıyız.
Kryvyi Rih Ukrayna’nın Rusça konuşulan şehirlerinden biri. Bu şehirde Rusça konuşan insanlar Rus istilasına karşı seferber olarak saldırıyı geri püskürtmeyi başardılar. Sadece Kryvyi Rih’e bakarak bile Rusya’nın Ukrayna’daki Rusları ve Rusça konuşanları “Nazi”lerden kurtarmak için hareket ettiği söyleminin ne büyük bir yalan olduğunu anlaşılabilir.
Kryvyi Rih’in tarihi pogromlar, yıkım, çalışma seferberlikleri gibi acılı olaylarla dolu. 17. yüzyılda kurulmasına ve 1880’lerde endüstrileşmenin başlamasına rağmen Sovyetler döneminde tam manası ile bir işçi şehri haline gelmiş.
Gün içerisinde defalarca hava saldırısına karşı sirenler çalıyor. Kryvyi Rih’te sirenlere, elektriksizliğe ve mobil bağlantı kesintilerine rağmen hayat devam ediyor. Siren seslerinin arasında yaşamda olağanüstü bir değişiklik görmüyoruz. Yuri’nin arabası, hava saldırısına karşı uyarıda bulunan son siren sesinden yalnızca iki dakika sonra geliyor. Sonradan anlayacağımız üzere o sırada Rusya tarafından Ukrayna geneline çok ciddi bir füze saldırısı gerçekleşmiş. Koşulların en iyi olduğu yer olan Kiev dahi karanlığa gömülecek. Ertesi gün gideceğimiz Zaporijya’da gün boyu devam eden ve akşam saatlerinde yoğunlaşıp hayatı kilitleyen saldırılara şahit olacağız. O sırada Putin, içinde bulunduğu duruma inanamayarak Ukrayna halkının direnişine ceza kesercesine eldeki tüm füzelerin aynı anda Ukrayna’ya yağdırılması emrini veriyor olmalı.
Bizi sendika lokaline götüren Bağımsız Maden İşçileri Sendikası lideri Yuri bizlere Troçki’nin buradan yalnızca 80 km güneydeki Bobrynets’te doğduğu bilgisini veriyor. Yuri’nin arabasında “en uzun şehir”de yaptığımız zaman alan yolculukta gayet iyi bir blues rock ve klasik rock müziği seçkisinden oluşan çalma listesi eşliğinde konuşmaya devam ediyoruz. Söyleşinin bir noktasında bu bilginin önemini kavrayacaksınız. Yuri bize Troçki hakkında başka bilgiler de veriyor. Troçki’nin politik faaliyetleri ve ilk hapishane deneyimini nerede yaşadığını yol üzerinden yönleri göstererek anlatıyor. Bulunduğumuz bölgenin Rus devrimi sırasında ünlü anarkokomünist Nestor Mahno’nun faaliyet alanı olduğunu söylüyor.
Yuri’nin bizi aldığı, bulunduğumuz bölgenin merkezinde gökdelene benzeyen koca bir bina var. Bakınca plazaya benzetiyorsunuz, ama hayır. Burası yerin 1,5 km derinine inilen madenin bir parçası. Bina da madenin giriş yapısı. Bulunduğumuz bölgenin merkezinden madenciler parkını ve maden işçileri kültür merkezini yürüyerek geçip madene kadar ilerleyebiliyoruz. Tüm şehir madenlerin etrafında kurulmuş ve gelişmiş. Kryvyi Rih’te dört maden var. Burası Avrupa’nın en büyük demir-çelik endüstrisinin olduğu merkez. Demir-çelik ihracatı Ukrayna’nın tarım ürünlerinden sonraki en büyük ihracat kalemi ve Kryvyi Rih bu üretimin başını neredeyse tek başına çekiyor.
Aşağıda okuyacağınız “söyleşi” aslında tam olarak yazılı bir söyleşi olsun diye hazırladığımız bir şey değil. Bu yüzden diyaloglardaki kopukluklar ve kimi yerlerde kırılan devamlılık günlük sohbetin doğasına verilmeli. Cevaplanmamış kimi önemli soruları da hiç değilse okurun aklında kalması adına elemedim. Bu teknik sorunlara rağmen Ukrayna Bağımsız Maden İşçileri Sendikası’nda yapılan görüşmenin okurlar için de çok değerli bilgiler içerdiğini düşünüyorum. Okuduğunuz metin serbest bir konuşmada elimden geldiğince cümle cümle tutmaya çabaladığım notlarımın temize çekilmiş hali. Verileri düzenli olarak kontrol etmeye çabaladım, bir hata olduğunu sanmıyorum ama yazılanlarda en ufak bir teknik hata dahi olsa bu konuşanın değil benim üzerime yüklenmeli.
Sohbetimize sendikadan üç kişi aktif olarak dahil oldu. Konuşmayı baştan sonra dinleyen iki kadın sendikacı da sürekli masamızdaydı. Bu iki kadından biri veda vakti geldiğinde bizi gözyaşları ile uğurladı. Yaptığımızın çok önemli olduğunu ve bugünleri beraber atlatacağımızı söylerken bizi “cesur insanlar” diyerek selamladı. Oysa -en azından benim- üzerimdeki cesaret Ukrayna oligarklarına ve Rus emperyalizmine karşı kahramanca savaşan örgütlü emekçilerden bulaşmıştı.
Sohbetimizi sizlere aktarırken işçilerin Rus işgalini, sınıf mücadelesini sürdürebilmek adına yenilgiye uğratmak zorunda oldukları bilincini ve oligarşiye duydukları nefreti biraz olsun eksik iletmemiş olmayı umuyorum.
Sohbetin tüm çevirisini yorgunluk tanımaz ve erdemli bir çaba ile Sergei yoldaş yaptı. Masada sadece Viktor Sergeyoviç Ukraynaca konuşurken geri kalan herkes Rusça konuştu.
Yuri Samoilov: Kryvyi Rih maden bölgesi içerisindeyiz. Bu şehirde dört maden var ve toplam 6.000 maden işçisi çalışıyor burada. Onların 700’ü bizim sendikamıza üye. 6.000 maden işçisinin 1.000’i şu anda cephede. Bunların 130-140 kadarı bizim üyemiz. Ayrıca yüzlercemizin yakını, akrabası da cephede.
Sendikamız 30 yıldır burada örgütleniyor. Kryvyi Rih’teki demir madeninde ana sendika biziz. Biz bağımsız bir sendikayız ve burası henüz özel değilken bile vardık. Sovyetler çöktükten sonra madenler oligarklar tarafından ele geçirildi. Bu sürecin ardından bulunduğumuz fabrikalarda neredeyse her yıl direniş oldu. Savaş başlayana kadar durumumuz buydu. Durum o kadar kötüydü ki 2020’de işçilerle 48 günlük bir maden işgali yapmıştık. Bu hâlâ bir dünya rekoru. Başlangıçta 500 işçi madenden çıkmayı reddetmişti. Ukrayna hükümeti de o dönemde bizi yasaları çiğnemekle suçlamıştı ancak direnişimizi sürdürerek davaları da kazandık. Biz sürekli mücadele halinde olan bir sendikayız.
Bir sendika olarak buradaki tek örgüt tabii ki biz değiliz. Stalinist sendika sisteminin devamcıları da burada olmaya devam ediyorlar. Bunlar inanılmaz eski kafalı sendikalar. Şimdi bir biçimde madenlerde de faaliyet göstermeye çaba sarf ediyorlar.
Kryvyi Rih şehri, öylesine demiyorum, gerçekten de işçi hareketinin kalbi. Sizin yaptığınız şey, buraya gelmeniz de göstermelik bir iş yapmadığınızı ispatlıyor. Burada olmanız gerçekten de çok anlamlı, önemli.
Ukrayna’da genel olarak işçi mücadelesinin seyri oldukça zorlu. Bir de şu anda Rusların saldırısı ile de uğraşmak zorundayız. Bu zorlu noktada sizin gibi uluslararası bağlantılar bize uluslararası işçi mücadelesinin varlığını gösteriyor. Bu mücadelenin karşısında da emperyalistlerin saldırıları duruyor.
Josep Lluis: Sizinle ortak olarak bulunduğumuz bir önceki toplantıda (Mayıs 2022) bir söyleşi yapabilmiştik ve o söyleşide cephedeki işçilerin durumu hakkında çok endişeli olduğunuzu söylemiştiniz. Hem savaş sırasındaki durumları hem de savaş bitince dönüp ne yapacakları ile ilgili kaygılarınız vardı. Şu anda durum nedir?
Yuri Samoilov: Birkaç ek bilgi de vermeliyim. Bizim sadece bir madende 100’ün üzerinde üyemiz cephede. Demir zenginleştirme yapan başka bir fabrikada 500 kadar işçi daha cephede. Bu fabrika da Ukrayna’nın en büyük oligarkı Ahmedov’un fabrikası. Onun fabrikasında meşru bir varlığımız var, istediğimizi yaptırabiliyoruz ama yasal olarak örgütlenmemizi tamamlayamadık. Böyle bir fabrikadaki işçiler dahi cephede.